Kitlelerin bilgeliği (wisdom of crowd) kavramına göre, herhangi bir konuda büyük bir grubun fikri, konunun uzmanı olan bireylerin fikrinden daha doğrudur ya da doğruya yakındır. Kulağa ilginç geliyor değil mi? Bu nasıl olur diyorsanız gelin biraz ayrıntılarına bakalım.
Kavram; 2004’te James Surowiecki’nin yazdığı Kitlelerin Bilgeliği adlı kitap ile popülerleşse de aslında felsefe tarihinde Aristo’ya kadar uzanan bir geçmişi var.
Kitlelerin bilgeliğine göre, geniş insan grupları kolektif olarak bireysel uzmanlardan daha doğrucu kararlar alabilir. Örneğin, bir nesnenin ağırlığı tahmin edilmeye çalışılıyor. Büyük bir grubun birbirinden bağımsız tahminlerinin ortalaması, nesneyle ilgili uzmanların bireysel tahminlerinden daha doğru olabilir.
Tabii bu “her zaman çoğunluğun dediği doğrudur” demek değil zira “kalabalık” olarak nitelendirdiğimiz topluluğun sağlaması gereken ve özellikle altı çizilen birkaç koşul var:
Grubun olabildiğince heterojen olması gerekiyor. Yani söz konusu olan konuyla ilgili farklı görüşlere sahip, çeşitliliğin sağlanabildiği bir grup için kitlelerin bilgeliğinden söz edilebilir. Bu konuda yapılan araştırmalarda; grubun, konuyla ilgili sadece rastgele insanlardan değil; özellikle konu üzerinde zıt fikirleri olan, olabildiğince farklı fikirleri savunan bireylerden oluşması gerektiği belirtiliyor.
Çeşitliliği sağladık. Bu sefer de kimsenin başkasının etkisi altında kalmaması konusu geliyor. Yukarıda bahsettiğimiz örnekte de herkesin tahmini birbirinden bağımsızdı. Tıpkı bu basit örnekte olduğu gibi kolektif olarak doğruya ulaşılması için bireylerin hiçbir etki altında kalmaması gerekiyor. Bir başkasının fikrinden haberdar olunduğunda etki altında kalarak karar veriliyor. Bu yüzden her fikir birbirinden bağımsız ve özgür olmalı.
Yani kitlelerin bilgeliği için olabildiğince farklı zihnin bir araya gelmesi ve her bireyin bağımsız olması gerekiyor.
Kaynak: bbc.com, investopedia.com