Kısaca cevap vermek gerekirse evet. Tüm dünyayı etkisi altına alan COVID-19 salgını, küresel bir sağlık sorunu olmasının yanında bir sürü sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunu da beraberinde getirdi. Bunlardan bir tanesi de küresel düzeyde artan ev içi şiddet ve istismar vakaları.
Salgının başlangıcı ve evde kalmak zorunda olma durumunun yaygınlaşmasıyla, birçok uzman ev içi şiddet ve istismarın artacağı yönündeki endişelerini ifade etmişti. Maalesef haklı çıktılar: BBC’ye göre pandeminin başlangıcından beri (kurbanın neredeyse her zaman kadın ve/veya çocuklar olduğu ev içi şiddet) vakaları en az %20 oranında arttı. Durumun en çarpıcı örneklerinden biri COVID-19 salgının şiddetli şekilde devam ettiği Orta ve Güney Amerika Bölgeleri: Salgının başından beri sadece Kolombiya’da ev içi şiddet vakalarının %50 oranında arttığı bildiriliyor. Aynı şekilde, Orta Amerika’da Mart-Mayıs arasında kadına şiddet ihbarlarının %70 arttığı ve Venezuela’da da kadın cinayetlerinde %65 artış görüldüğü kaydediliyor.
Koronavirüs salgınının ev içi şiddeti artırması elbette Orta ve Güney Amerika’ya özel bir durum değil: Avrupa da bu konuda alarma geçmiş durumda. Çoğu yetkili şiddet vakalarının salgından nasıl etkilendiğini net olarak gözlemlemek için zamana ihtiyaç olduğunu belirtirken, Fransa’da ev içi şiddet vakalarının %30 arttığı biliniyor. Hem hükümet yetkilileri hem de sivil toplum organları konuya yoğunlaşmış durumda iken, kadınlar için sığınakların kapasitelerini artırmak veya ev içi şiddet ve istismar kurbanları ile gizli mesajlar yoluyla iletişim kurmak gibi yollar izleniyor.
Önemli Not: Eğer siz veya tanıdığınız biri ev içi şiddet ve/veya istismara maruz kalıyorsanız, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında ücretsiz olarak ihbarda ve yardım başvurusunda bulunabilirsiniz. Detaylar ve ayrıntılı yönlendirme için: Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı.