Ben Pınar Gökpınar, bp Müşteri & Ürünler Finans bölümünde global bir proje rolünde çalışmaktayım. Bp kariyerimde Türkiye’de ve İngiltere’de bir çok farklı bölüm ve görev deneyimledim ve çok farklı ekiplerle çalıştım.
Hayatım boyunca hep inatçıydım. İnatçılık içinde biraz negatiflik barındırsa da kişinin yapmak istediklerinde ısrar edip gerçekleştirmesi için çok doğru bir huy. Bu inatçılık bana şöyle bir fayda sağladı; lise bölümümü kendim seçtim, üniversitemi kendim seçtim, üniversite sırasında AIESEC’te gönüllü olmaya kendim karar verdim, bu sayede staj yapmamın yolu açıldı, ilk stajım beni bugün hala çalıştığım bp’ye getirdi, sonraki stajlarım da bp öncesi çalıştığım PwC ile tanışmamı sağladı. İlk gönüllülük maceramı üniversitede bırakıp kurumsal hayatın içinde kah Londra’da kah İstanbul’da yoğrulup iki çocuklu çekirdek ailemi oluşturduktan sonra sorumlu liderliğin insanın kendisinde başladığı bilinciyle 2012 senesinde katıldığım bir yetkinin ötesinde liderlik programının hemen ardından gönüllülük ateşini tekrar yakmaya karar verdim.
Bu kararı vermek tabii kendinden oluşan bir süreç degil. Kendi kariyerinizde ilerleyip, çocuklarınız olup belli bir olgunluğa ulaşınca kendinize soruyorsunuz; ben içimde yaşadığım toplum için ne yapabilirim, değişimi nereden başlatabilirim diye. Bu soruları ben de kendime soruyordum ve değişimi başlatmak için bir yol arıyordum. Tam da o zaman takım liderimin de desteği ile yetkinin ötesinde liderlik kavramını işleyen hem özel sektör, hem kamu, hem de sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin katıldıkları Meridyen Programı’na katıldım. Bu süreçte çok farklı profildeki yöneticilerle birlikte yaşam kültürünü deneyimledik ve oluşturduğumuz bu yeni sosyal ağda toplum için biz neler yapabiliriz diye kafa yormaya başladık. Ben de bir yandan kurumsal hayatta çalışırken bir yandan da bu program sayesinde tanıdığım kendimden farklı ve sivil toplumda aktifleşmeyi dert edinen 4 farklı kadınla birlikte toplumda fırsat eşitliğini sağlama yolunda adım atmaya karar verdim. Kurumsal bir firmada yönetici olarak çalışıyor olmak ve kurumsal bir network oluşturmuş olmak bu sürecin ilerlemesine çok olumlu katkıda bulundu.
Tüm üniversite öğrencileri için erişilebilir Renkli Kampüs sorumlu liderlik ve farkındalık programını 3 sene boyunca birlikte çalışıp, öğrenip, inatla hedefimize ilerleyip oluşturduk. 2015 senesinde başlayan bu yolculuk şimdi 9. Dönemini tamamlamış 326 mezunu olan ve birlikte yaşam kültürünü deneyimleten bir program haline geldi. 2018 senesinde de sürdürülebilir bir yapı hedefi ile Değiştiren Adımlar Derneği’nin kurucularından biri oldum.
Derneğimizi kurarken bir hayalimiz vardı, bizim başlattığımız bu yapıyı Renkli Kampüs mezunu ve dernek gönüllümüz gençler ileri götürecek ve liderliği üstleneceklerdi. Bunun mümkün olması için gençlerin kendilerini rahatça ifade ettikleri, farklılıklarıyla özgürce var olabildikleri, seslerinin duyulduğu bir ortamı oluşturduk. Bu sayede derneğin içinde gençlerin farklı ekiplerde aktif gönüllü olarak rol aldıkları bir yapıyı var ettik ve şimdi çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu ve birlikte gönüllü olarak uyumla çalıştıkları bir derneğimiz var.
Değiştiren Adımlar Derneği içindeki aktif sivil toplum gönüllülüğünün yanı sıra kurumsal çalışma hayatıma halen bp’de Finans bölümünde global bir projede devam ediyorum. Elbette kurumsal hayat ve dernek çalışmaları aynı anda daha fazla zaman gerektiriyor, sivil toplum çalışmaları için biraz daha fazla efor sarfetmek kurumsal hayatın içindeyken de gayet mümkün, gönülden ve severek yaptığım ve oluşan sosyal etkiyi gördüğüm için verdiğim zamana ve efora değiyor doğrusu.
Çok sevdiğim eşim, iki oğlum ve kedimden oluşan çekirdek ailem benim için çok önemli ve Değiştiren Adımlar Derneği’ni de bu çekirdek ailenin çevresinde oluşan büyük ailem olarak görüyorum. Bu büyük ailenin toplumda fırsat eşitliğini geliştirmek için sürdürdüğü çalışmaların etkisini arttırmak için tüm dernek üye ve gönüllüleri ile birlikte büyük bir heyecanla ve içimde doğal olarak var olan inatla çalışmaya ve iyilik yolunda adımlar atmaya devam ediyorum ve hep de edeceğim.
Tutkunuzun peşinden inatla gitmeyi siz de hiç bırakmayın...