Anasayfa > Güncel Haber ve Duyurular > Neden Dans Ediyoruz?

Neden Dans Ediyoruz?

01 Eylül 2021 / Bilim-Teknoloji

  • 81 |
  • okuma süresi: 1 dk
#insanlarnedendanseder#dansnasılortayaçıktı#dansınortayaçıkışı#dansıntarihi


Müzik duyduğunuzda siz de farkında olmadan kendinizi ritme kaptırıyor musunuz? Dans etmek evrensel, üstelik tarih boyunca her kültürün kendine özgü motifler geliştirdiği bir eylem. Dansın neden ortaya çıktığı tam olarak anlaşılmış olmasa da öne çıkan bazı teoriler var:

Neden dans ediyoruz?

Dans etmeyi açıklayan yaklaşımlardan bir tanesi insan beyin yapısına odaklanıyor. Bu yaklaşıma göre insanlar sesle öğrenen canlılar oldukları için dans edebiliyorlar. Bu özelliği insanlara en benzer olarak sadece yunuslar, foklar ve bazı kuş türleri gösterebiliyor. 5 binden fazla hayvan videosunun sistematik bir biçimde incelendiği bir araştırmaya göre ses taklitçisi olmayan hayvanlar ritme ayak uyduramıyorken, ses taklitçisi hayvanlar için bu oldukça doğal. Bu ender beceri zihindeki işitsel ve motor alanlar (yani hareket etmemizi sağlayan bölgeler) arasında yakın bağlantılar kuruyor. Bu yüzden San Diego Nörobilimler Enstitüsünde araştırmacı olan Dr. Aniruddh Patel dansın ses taklit etme becerimizin bir yan ürünü olduğunu ileri sürüyor ve ekliyor, “Ses taklidi olmadan, ritmi yakalayamazdık”.

Dans etme becerimizle ilgili sosyolojik ve antropolojik yaklaşımlı açıklamalar ise dansın topluluk ve sosyal bağlanma hissi yaratmasına dikkat çekiyor. Örneğin, bir araştırmada diğer insanlarla senkronize hareket etmenin grup birlikteliği hissini beslediği gösteriliyor.

Antropologlar halk danslarının genellikle büyük gruplar içermesini buna bağlıyor. Dans araştırmacısı ve psikolog olan Dr. William Michael Brown diyor ki:

“Toplulukların dans aracılığıyla bir araya gelmiş olma ihtimalini göz ardı edemeyiz.”

Sonuç olarak, farklı bilim dallarının da açıklamalarından görüyoruz ki, dans etmek yalnızca bir eğlence aracı değil aynı zaman da bir gereklilik de. Hepinize, hayatımızı farklı açılardan besleyen dansın ritmine kapıldığınız günler diliyoruz.

Kaynak: Evrim Ağacı, Scientific American