Müziğin tam olarak nasıl doğduğu bilinmemekle birlikte, insan evrimi ile birlikte geldiği yani insanlık kadar eski olduğu tahmin ediliyor. Öyle ki 43 bin yıllık, kemik ve dişlerden yapılan ilkel müzik aletleri bile var.
Bilinen en eski beste, nota benzeri bir yazılı müzikal sistemle 3400 yıl öncesinden bizlere miras kalmış Suriye’nin Ugarit kentinde bir kil tablet üzerinde bulunmuş Sümerlere ait bu bestenin adı Hurrian Hymn No. 6. Tabletin sadece altıncı kısmı okunabilir halde olduğu için bestenin bir tek bu kısmına ulaşılmış. Arkeologlar bu bestenin tanrıça Nikkal için bestelenmiş bir ilahi olduğunu ifade ediyor. Antik müzik araştırmacısı ve besteci Michael Levy tabletteki bestenin pek çok farklı versiyonunu yorumlamış. Dinlemek isterseniz bu yorumların bir tanesine buradan ulaşabilirsiniz.
Dünyanın bilinen en eski ikinci bestesi Seikilos Ağıdı ise ülkemizde 1882-83 yıllarında Aydın-İzmir arasında demir yolu yapılırken Tralleis antik kentinde bulunmuş. Bestenin yazılı olduğu sütun 1922 yılında Alman Konsolosluğu koruma altına almış. Daha sonra Stockholm’e götürülen bu sütun 1966’dan beri Kopenhag’da Danimarka Ulusal Müzesi’nde sergileniyor. Bazı kaynaklar tarafından M.Ö 200-100 yıllarına ait olan bu Antik Yunan eserinin Seikilos adında birinin karısının anısına yaptırdığı öne sürülüyor. Besteye buradan ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda bestenin üzerinde yazan sözlerin Türkçesi şöyle:
“Yaşadığın sürece parla, tasayı at bir kenara, yaşam sadece kısa süreliğine var, ve bu sürenin bir sonu var”
Müzikle kalın!
