Start-up son yılların en popüler kavramlarından. Adını çok sık duysanız da tam karşılığını bilmiyor olabilirsiniz, merak etmeyin, yalnız değilsiniz :) Aslında kaynaklar da start-up’ı birbirlerinden farklı tanımlayabiliyor. Gelin, bu tanımlara birlikte bakalım.
Start-up nedir?
İlk olarak Amerika’da kullanılmaya başlanan bu kavram; bir iş modeli anlamını karşılıyor. Kelime anlamına bakacak olursak “start” başlangıç demek ve start-up da sıfırdan işe başlayan şirketler gibi bir tanımla karşımıza çıkıyor. Ancak her yeni kurulan şirket ya da girişim bir start-up sayılmıyor.
Amerika merkezli finans web sitesi Investopedia’ya göre, start-up yeni ve farklı bir ürün ya da hizmeti geliştirmek amacı ile kurulmuş şirketlere deniyor. Doğası gereği başlangıç itibari ile küçük bütçelerle kurulan start-up’ların en önemli ortak özellikleri büyüme eğilimleri. Başarılı bir start-up hızlı bir şekilde büyür, yatırıcımlar bulur ve başlangıç evresinden büyük bir şirkete dönüşür.
Buraya kadarki tanımlar pek çok kaynakta benzerlik gösterse de kaynakların ayrıştığı konular da var. Örneğin, kimi kaynaklar yeni kurulan bir girişime start-up diyebilmemiz için “teknoloji” içeren bir çözüm sunması gerektiğini savunuyor. Yani sunulan ürün ya da hizmet teknoloji odaklı olmalı. Genellikle start-up’lar teknoloji ve yazılım alanlarında olsa da bazı kaynaklara göre start-up için teknoloji şart değil. Sıfırdan kurulması ve geniş kitlelere ulaşmayı hedefleyen bir yapı olması yeterli.
Girişim ve Start-up arasındaki farklar neler?
Girişim ve start-up’lar arasındaki en önemli fark “ölçek” olarak tanımlanıyor. Her iki oluşum da büyümeyi hedeflese de start-up’lar için büyüme hedefi tüm dünyaya açılabilmek olarak sayılıyor. Örneğin, Türkiye’de kurulan bir start-up başka ülkelerde de ürün ya da hizmetleri ile faaliyet göstermeyi hedefler. Ancak girişim için böyle bir hedef şart değil.
Start-up’ların bir diğer ayırıcı özelliği ise riskli ve inovatif olmaları. Yani start-up kuranlar daha önce denenmemiş bir çözüm, farklı bir fikir ortaya koyarlar.
Silikon Vadisi girişimcisi Steve Blankle’a göre start-up “tekrarlanabilir ve ölçeklenebilir bir iş modeli geliştirmek için tasarlanmış geçici bir organizasyon”. Yani start-up aslında bir aşama ve zaman içerisinde yapılan işte başarı yakalanması, büyümesi ve devam edebilmesi bekleniyor.
Start-up’ların büyük bir kısmı başarısızlığa uğruyor ve devam edemiyor. Yani, uzaktan cazip gözükse de bir start-up’ı başarıya ulaştırmak fazlasıyla zor :)
Kaynak: investopedia.com, girisimturkiye.com , generalassemb.ly/blog, medium.com
