İş, okul ya da kişisel hayatımızda zaman zaman belirsizliklerle mücadele etmemiz gerekiyor. Özellikle pandemi ile içinde bulunduğumuz süreç farklı konularda sıklıkla problem çözme becerilerimizi kullanmamızı gerektiriyor.
Belirsizliklerle mücadele edebilmek iş hayatında da son derece önemli bir beceri. Neyse ki bu beceri geliştirilebilir:)
Uluslararası yönetim danışmanlığı şirketi McKinsey & Company’nin yayınladığı bir makaleye göre;
Belirsizliklerle dolu bir zamanda problem çözmemizi sağlayacak birkaç bakış açısı var:
1) Problemin tüm yönlerine karşı meraklı olmak
4 yaşında bir çocuğu düşünün, her şeyle ilgili soru sorarlar öyle değil mi :) 4 yaşındaki bir çocuğun etrafındaki belirsizlikleri gidermek ve keşfetmek için kullandığı bu yöntemi karşınıza çıkan problemleri algılamak ve kökenini bulmak için siz de uygulayabilirsiniz.
2) Mükemmeliyetçi olmamak
Problem çözmek aslında pek çok deneme-yanılma yapmayı beraberinde getiriyor. İyi bir problem çözme stratejisi belirsizlikleri azaltmak için deneyler yapmayı ve bu deneylerin sonucunda elde edilen bilgileri kullanmaktan geçiyor. Bu yüzden de mükemmeliyetçi olmamak ve hata yapmayı kabul etmek belirsizliklerle mücadele ederken önemli adımlar.
3) Problemi farklı merceklerden görmeye çalışmak
Problem çözme becerisi yüksek kişiler karşılaştıkları durumlara farklı perspektiflerden bakabilirler. Alışılmışın dışında düşünebilmek, probleme 360 derece bakabilmek belirsizlikle karşılaşıldığında fırsat ve riskleri iyi değerlendirmeyi sağlar.
4) Başkalarının ve kolektif zekanın bilgeliğinden faydalanmak
Kendi bilgi ve deneyimleriniz (ya da ekibinizin) ne kadar fazla olursa olsun bir sorunla karşılaştığınızda yeterli olmayabilir. Ekibiniz ya da kendiniz dışındaki insanların uzmanlıklarından ve deneyimlerinden yararlanmaya çalışın. Fikir alışverişi yapabilmek için farklı insanlarla bir araya gelin.
5) “Göster-ve-anlat” yaklaşımını benimsemek
Çözüme giden yolda başkalarını da harekete geçirebilmek için onları problem ve çözüm ile ilgili ikna etmeniz gerekebilir. “Göster-ve-anlat” yaklaşımına göre, probleminizi ve çözümünüzdeki mantığı olabildiğince görünür kılmalı ve de aktarabilmelisiniz. Bunu yalnızca verilerle yapılan bir eylem olarak değil, duyguları da harekete geçirebilen bir sunum biçimi olarak düşünebilirsiniz. Böylelikle çözüme giden yolda daha fazla destek bulabilirsiniz.
Kaynak: mckinsey.com
