Anasayfa > Güncel Haber ve Duyurular > Alzheimer Tedavisi için Bir Umut: Zebra Balıkları

Alzheimer Tedavisi için Bir Umut: Zebra Balıkları

13 Haziran 2022 / Bilim-Teknoloji

  • 40 |
  • okuma süresi: 2 dk
#zebrabalıkları#alzheimervezebrabalıkları#alzeheimernedir#alzheimerisminerdengelir#alzheimertedavisi


Alzheimer hastalığı, beyindeki bazı bölgelerin zaman içinde hasarlanması sonucu hafıza, düşünme becerileri gibi zihinsel işlevler ve davranışlarda bozulma ile kendini gösteren nörolojik bir bozukluktur. İsmini ise hastalığı tıp literatürüne kazandıran Alman bilim insanı Alois Alzheimer’dan almaktadır. Şu anda dünya üzerinde 40 milyon civarında Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. 2050 için ise bu tahmin, yaklaşık 115 milyon. Dünyadaki en yaygın ölüm sebepleri listesinde çok da gerilerde olmayan Alzheimer’ın seyri ise, tahmin edilebilecek sebeplerden hem hasta hem yakınları için oldukça zorlu geçiyor.

Alzheimer Tedavisi

Maalesef Alzheimer’ın bilinen kesin bir tedavisi yok. Yine de elbette belirtileri hisseden kişilerin alanında uzman bir hekime başvurması öneriliyor. Sonrasında ise hekim, hastalığın seyri ve hastanın kişisel hikayesi doğrultusunda kişiye özel bir süreç planlıyor. Bu süreç, bilişsel becerileri güçlendirmeye yönelik psikiyatrik terapiler ve hastanın ev ortamında yaşamını kolaylaştıracak önlemler almak gibi adımları kapsayabiliyor.

Peki biz bunları neden anlattık, sadece iç karartmak için mi? Tabii ki hayır! Heyecan verici bir bilgiyle karşınızdayız: Zebra balıkları bize Alzheimer’la ilgili bir şeyler öğretebilir! Bu balıkların doku yenileme kapasitesi dikkat çekici derecede yüksek. Sinirbilim uzmanı Çağhan Kızıl, zebra balıklarının Alzheimer durumlarında yeni sinir hücreleri üreterek beyinlerini yenileyebildiğini söylüyor. Kızıl ve ekibinin araştırmaları, bu mekanizmanın memelilerde mevcut olmadığını gösterse de bilim insanları zebra balığının Alzheimer tedavisine giden yolda ışık tutabileceğini umuyorlar.

Zebra balıklarının yeni sinir hücrelerini nasıl ürettiğini veya Alzheimer’ı tetikleyen bazı faktörleri merak ediyorsanız, Çağhan Kızıl’ın bu konudaki yazısını buradan okuyabilirsiniz.


Kaynak: Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü, Acıbadem